29 Eylül 2013 Pazar

Dua

''Tanrım seninle biraz konuşmak istiyorum.

Yalnız Türkçe konuşabilir miyiz? Üzgünüm, ben Arapça bilmiyorum da. Kürşat dayım senin yalnızca Arapça bildiğini düşünüyor. Ama sen bizim Tanrımızsın ve bütün dilleri bilirsin. Tanrım, ben babamı yanına alışın konusunda konuşmak istiyorum. Kızmazsın umarım. Çünkü senin bu çeşit konuşmalardan hoşlanmadığını söylüyorlar. Ama bu işte biraz aceleci davranmadın mı? Babam biraz daha bizimle kalabilirdi bence. Ama onu yanına aldığına göre, bir bildiğin vardır mutlaka. Tanrı’nın neyi niçin yaptığına aklımız ermezmiş bizim, öyle diyorlar. Senin adına konuşan ne çok insan var Tanrım, hiç dikkatini çekti mi? Yani çekmiştir mutlaka da.. Tanrım ona iyi bak olur mu? Biliyorsun o ticaretten anlamaz. Kendisi mutlaka aksini iddia edecektir ama sen yine de onu ticari bi işte kullanma. İyi bir memurdur aslında. Masa başı bir iş verirsen mutlaka başarılı olacaktır. Özür dilerim Tanrım, işine karışıyor gibi oluyorum ama. Tanrım, o çok iyi bir insandı. Ve herhalde onu cennetine alacaksındır. Bu da benim onu bir daha göremeyeceğim anlamına geliyor. Çünkü ben deliyim ve cennete giremem herhalde. Çok uzattım biliyorum çok uzattım ama hemen bitiriyorum. Son olarak, kendimle ilgili bir şey sormak istiyorum. Belki kızacaksın ama sormak zorundayım.

Tanrım, ben şimdi ne yapacağım?''


"Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü?" den



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder