30 Mart 2012 Cuma

İtiraf5

      Sıkıcı herşey...Monoton bir hayatın ürünü bu ömür.Eğer farklı bir yaşam tarzın varsa ölümün de intihar olmalı.İntihar etmekten korktuğum için monoton bu yaşam.


6 Mart 2012 Salı

İtiraf4

    Yeni öğretim yılının başıydı ve yurtta yeni bir şehre alışamamanın sıkıntısını bir çoğumuz yaşıyorduk.Özellikle büyük şehirlerden gelenler daha sıkıntılıydı ve o günlerde muhabbetler genellikle bu sıkıntıların etrafında geçiyordu [Karı kız muhabbeti,araba ve futbol muhabbeti dışında (!)].Bir arkadaş "Van'da bile okumaya razıyım.Bu ne be abi!"  diyordu.Diğerleri de bunu destekliyordu.Şimdi hatılayamıyorum galiba ben de mi desteklemiştim.Gel zaman git zaman tarihler 23 Ekim 2011'i gösteriyordu.Van büyük bir acıyla sarsılmış,yerle bir olmuştu.Acımız,acıları büyüktü elbette.Kolay değildi de elbette.Yüzlerce insanımız hayatını kaybetmiş,binlercesi yaralanmıştı.Ayrıca ortaya atılan söylemler daha da çok yaralamıştı bizleri (Bknz:Müge Anlı).Tabi o zamanlar Van'da bile okurum söylemi aklıma gelmemişti.Çok sonraları aklıma geldi.O gün orada biz de bulunabilirdik,enkazın altından bizleri de çıkarmaya çalışabilirlerdi.Cansız bedenimizi aramak için günlerce uğraşabilirlerdi ailelerimiz ve biz hala hiçbir şey beğenmiyorduk."Yok burada ortam yok,yok şöyle yok böyle..." demeye devam ediyorduk.
     Hayatın o kadar ince bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu da anlamıştım.Geç olmamıştı bu kez,güç olmuştu.Hayatın keskin virajlardan oluşan bir yol olduğunu öğretmişti kendisi yine.Belki bize acımıştı bu kez ama arkasında binlerce insanın acısını bırakarak...